DEVAM: 40- ALLAH'A HİÇBİR ŞEY'İ ORTAK KOŞMAKSIZIN ÖLEN CENNET'E
GİRER, MÜŞRİK OLARAK ÖLEN DE CEHENNEME GİRER BABI
153 - (94) وحدثنا
محمد بن
المثنى وابن
بشار. قال ابن
المثنى: حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة،
عن واصل الأحدب،
عن المعرور بن
سويد، قال: سمعت
أبا ذر يحدث
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم؛ أنه
قال: "أتاني
جبريل عليه
السلام.
فبشرني أنه من
مات من أمتك
لا يشرك بالله
شيئا دخل
الجنة. قلت:
وإن زنى وإن
سرق؟ قال: وإن
زنى وإن سرق"
[:-268-:] Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar tahdis etti.
İbnu'l-Müsenna dedi ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. Bize Şube, Vasıl
el-Ahdeb'den tahdis etti. O el-Ma'rur b. Suveyd'den şöyle dediğini nakletti: Ebu Zerr'i, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle
buyurdu diye tahdis ederken dinledim:
"Cebrail
(aleyhisselam) bana geldi ve ümmetimden Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın
ölen bir kimse cennete girer diye müjde verdi. Ben: ''Zina da etse, hırsızlık
da etse de mi dedim. O: Zina da etse, hırsızlık da etse dedi. "
Diğer
tahric: Buhari, 1180, 7lH9 -muhlasar olarak-; Tuhfetu'l-Eşraf, 11982
154 - (94) حدثني
زهير بن حرب
وأحمد بن
خراش، قالا:
حدثنا
عبدالصمد بن
عبدالوارث. حدثنا
أبي، قال:
حدثني حسين
المعلم، عن
ابن بريدة؛ أن
يحيى بن يعمر
حدثه؛ أن أبا
الأسود الدؤلي
حدثه؛ أن أبا
ذر حدثه قال:
أتيت
النبي صلى
الله عليه
وسلم وهو
نائم. عليه
ثوب أبيض. ثم
أتيته فإذا هو
نائم. ثم
أتيته وقد استيقظ.
فجلست إليه.
فقال: "ما من
عبد قال: لا إله
إلا الله ثم
مات على ذلك
إلا دخل
الجنة" قلت:
وإن زنى وإن
سرق؟ قال: "وإن
زنى وإن سرق "
قلت: وإن زنى
وإن سرق؟ قال:
"وإن زنى وإن
سرق" ثلاثا. ثم
قال في
الرابعة "على
رغم أنف أبي
ذر" قال، فخرج
أبو ذر وهو
يقول: وإن رغم
أنف أبي ذر.
[:-269-:] Bana Zuheyr b. Harb ve Ahmed b. Hiraş tahdis edip dediler
ki: Bize Abdussamed b. Abdulvaris tahdis etti. Bize babam tahdis etti. Bana
Huseyn el-Muallim, İbn Bureyde'den tahdis ettiğine göre Yahya b. Ya'mer
kendisine şunu tahdis etti: Ebu'l-Esved ed-Dill'nin kendisine tahdis ettiğine
göre Ebu Zerr kendisine tahdis edip dedi ki:
Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim, uyuyordu. Üzerinde beyaz bir
elbise vardı, sonra (tekrar) yanına gittim, onun uyumakta olduğunu gördüm.
Sonra onun yanına gittiğimde uyanmıştı. Yanına oturdum, şöyle buyurdu: "La
ilahe illallah deyip de sonra bu hal üzere ölen her bir kul mutlaka cennete
girer. "
Ben: Zina
da etse, hırsızlık da etse de mi, dedim. O: "Zina da etse, hırsızlık da
etse" buyurdu.
Ben: Zina
da etse, hırsızlık da etse de mi, dedim. O: "Zina da etse, hırsızlık da
etse" buyurdu.
(Bu
konuşmamız) üç defa tekrardan sonra dördüncüsünde: "Ebu Zerr'in burnu yere
sürtünse dahi" buyurdu.
(Ebu'l-Esved)
dedi ki: Bunun üzerine Ebu Zerr: Ebu Zerr'in burnu yere sürtünse dahi, diyerek
dışarı çıktı.
Diğer
tahric: Buhari, 5489; Tuhfetu'I-Eşraf, 11930
264
– 269 HADİSLER İÇİN
DAVUDOĞLU
AÇIKLAMA: Bu hadisleri imam Buhari Cenaiz, Tevhid, Bed'ül-Halk,
İsti'zan ve Rikaak bahislerinde ve Nesaî de tahriç ettiği gibi, Ebu Davud ile
Tirmizi dahî rivayet etmişlerdir. Tirmizi: «bu hadis hasen sahihtir» demiştir.
Müslim onu zekat bahsinde de rivayet etmiştir.
Bu babda Hz. Ebu'd-Derda' (Radiyallhu anh)'dan
da bir hadis vardır. Mezkur hadisi Müsedded b. Müserhed Müsned'inde şu
lafızlarla rivayet eder: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Eğer bir
kimse Allahdan başka ilah olmadığına şehadet getirir de Allaha hiç bir şeyi
şerik koşmayarak ölürse cennete girer yahud cehennema girmez.» buyurdu. Ben:
Zina etse de hırsızlık yapsa da (öyîel mi? dedim. Nebi {Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): «Evet, zina etse de hırsızlık yapsa da Ebu*d-Derda pailssada (Öyle)»
buyurdular.
Ayni hadisi iman Ahmed b. Hanbel'den
Müsned'inde rivayet etmiştir.
Hz. Cibril'in Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e buradaki gelişi rü'ya halinde olmuştur. Nitekim Ebu'l-Esved
rivayetinde Ebu Zerr (Radiyallahu anh) 'in Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Üzerinde beyaz bir elbise olduğu halde uyuyordu» demesi buna delildir.
Resulullah (Sallamahu Aleyhi ve Sellem)'in
ümmeti: ümmet-i icabet ve ümmeti da'vet isimleriy iki kısma ayrıldığına göre
buradaki ümmetten murad: ümmet-i icabet yani ona iman edenlerdir. Maamafih
ümmet-i davetin kasdediîmiş elması da muhtemeldir. Çünkü iman ettikten sonra
onlar da ümmet-i icabet'ten olurlar.
Müşrik olmayarak ölen, ümmetin cennete
gireceği haberi Hz. Ebu Zerr'in son derece merakını mucîb olmuş; meğer imanını
kurtarabilenlere Allah'ın ne büyük rahmeti varmış diye şaşarak :
«Zina etse de hırsızlık yapsa da (Öyle mi?)»
demiştir. Anlaşılan Hz. Ebu Zerr'in o anda hatırına: «Zanî zina ederken mü'mîn
olarak zina etmez...» hadisi gelmiş; onun için bu müjdeyi yadırgamiştır. Ebu
Zerr (Radiyallahu anh) adeta, şöyle demiş gibidir: zina etmeyen ve hırsızlık
yapmayan için bir diyeceğim yok. Ama zina etse de hırsızlık yapsa da yine
cennete girecek mi? Resulullah (Sallamahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Ebu Zerr'in pek
büyük gördüğü bu işi isbat sadedinde Evet, zina etse de, hırsızlık yapsada
(yine cennete girecek) buyurarak cevaplandırmıştır.
Büyük günahların yalnız bu iki nev'ini
zikretmesi: bir hak ya Allah'a yahud kullarına aid olduğu içindir. Bunlardan
zina ile Allah Teala'nın hakkına' hırsızlıkla da kulların haklarına işaret
buyurmuştur. Hatta zina evli bir kadınla yapılırsa onunla hem Allah hakkı hem
de kul hakkı temsil edilebilir. Çünkü böyle bir zina ile kocanın da hakkı
yenmiş olur.
Vakıa şeriat kaidelerine göre sırf imanla
ölmek kul haklarım ıskat etmez ama Resulullah (Sallamahu Aleyhi ve Sellem) 'in
bu cevabı o kaideleri bozmaz. Zira kul haklarının ölümle sakıt olmamasından
Allahın onları tekeffül etmemesi lazım gelmez. Nebi (Sallamahu Aleyhi ve
Sellem) 'in Hz. Ebu Zerr'in bu işe imkansız nazar ile bakmasını reddetmesi işte
bundandır.
Yahud «Zina etse de, hırsızlık yapsa da
cennete girer» sözünden murad: netice itibariyle cennete girer demektir. Bu da
ya doğrudan doğruya yahud günahına göre hak ettiği azabı çektikden sonra olur.
Binaenaleyh bazılarının Ebu Zerr hadisi hakkında ileri geri söz ederek : »Ebu
Zerr hadisi bazı cahillerin kendisine i'timad ederek günah irtikabına cesaret
göstermelerine sebeb olan ümid bahş hadislerdendir.» şeklinde nıütaleada
bulunmaları yersizdir. Çünkü görüldüğü veçhile hadisden murad, zahirî ma'nası
değildir.
(rağime) fi'ili, toprak ma'nasma gelen
(rağmen) dan alınmıştır. Bu ta'bir, zelîl ve hakir olsun ma'nasında kullanılır.
Bazılarına göre ise «hoşlanmasa da» ma'nasma gelir. Buharî'nin rivayetinde:
«Ebu Zerr bu hadisi rivayet ettikçe daima : «Ebu Zerr patiasa da, derdi» Kaydı
vardır.
Resulullah (Sallamahu Aleyhi ve Sellem)'in Hz.
Ebu Zerr'e bunu söylemesi, zanî ile hırsızın affını ihtimalden uzak gördüğü
içindir. Ebu Zerr' (Radiyallahu anh) hakîkatde bu afva karşı değildi. Ancak
günahdan ve onu işleyenlerden son derece nefret ettiği için hürmeti ayaklar
altına alan zanî ile hırsızın affolunmalarını pek büyük bir hadise telakkî
etmiş ve şaşmıştı.
Bu sayfanın
devamı niteliğinde olan sayfa’yı da okumanızı şiddetle tavsiye ederim!
O sayfa’ya erişmek için buraya tıklayın